9 Kasım 2006

BOYACI, BOYACIIIIII, SEN NERDESİN BOYACIII?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Bizim köyü hatırlattı bana bu resim.
İçlendim birden.
Eskiden yazları gider oralarda gezerdik.
Havası başka,kokusu başka,insanı başkaydı.
Ama hiçbiri kalmadı,tek tük insandan başka.

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Bir vakit bizim buralar da
böyleydi..

(Batı Karadeniz)

***

Kim'in işi ola acep?!

Adsız dedi ki...

Her bir baharda bütün ağaçları ihya eden ve nebati ve hayvani 300 bin nev-i haşrin ve neşrin numunelerini icad eden;Zemin yüzünde ve mevsimlerin tebeddülünde külli ölmek ve dirilmekde; gayet intizamla koca küre-i arzı bir bahçe belki bir ağaç kolaylığında ve intizamında ve azametli bir baharı bir çiçek suhuletinde mizanlı,ziynetli bir şekilde ihya ve icad eden perde arkasında ki mutasarrıfı hakiki ve Kudret sahibi olan Rab'bimize ne kadar hamd ve şükr etsek azdır.

Siyah Zambak dedi ki...

cenk ünal,
mazi genelde içlendirir insanı..

kazım bey,
güzellikte karadeniz ün salmıştır zaten..mavi ve yeşil iç içe..

kafamızı gafletten bir an bile kaldırıp etrafımıza baksak, her yerde boyacının adı yazıyor aslında..görmemek için kör olmak lazım.

mehmet abi,
rabbim şükretmeyi unutturmasın, ne kadar şükür etsek o kadar azdır..çok şükür allahım.

insan dedi ki...

Biz yeryüzündeki şeyleri kendisine süs olsun diye yarattık ki, insanların hangisinin daha güzel amel edeceğini deneyelim.

(KEHF, 18;7)