13 Mart 2007

Cennet-ül Mualla

Yukarıdaki resim Mekke halkının defnedildiği kabristan. Her taş bir kabri işaret ediyor. fakat her kabir bir naaşı ifade etmiyor. çünkü bu kabristanda her kabir sayısız insan alırmış. geçen hafta Mekke'de yıllardır umrecilere ve hacılara rehberlik yapan bir arkadaşımızla gezdik. anlattıklarını dinlerken hayretler içinde kaldık.kabristanın toprağının özelliği; içine defnedilen her naaşı çok kısa sürede etlerini kemiklerini ayırır ve emer yok edermiş. yani bu hafta defnedilen bir naaşı bir kaç hafta sonra açarsanız göremezsiniz. nitekimde benzer bir hadise olmuş, şöyle ki;
bu arkadaşın Türkiyeden bir tanıdığı buraya gelince vefat etmiş, ailesine,"Türkiyeye göndermek için işlemlere başlayalım mı" demişler, onlar da "Mekke gibi mübarek topraklarda vefat eden babamızı Türkiyeye gömermiyiz" demişler ve buraya defnetmek istemişler. cenaze işlemleri bitmiş ve sıra defnetmeye gelince kabristanın müdürüne "nereye defnedilecek" diye sormuşlar ve gösterilen kabrin yanına gittiklerinde mezar taşından dolu olduğunu anlamışlar. müdüre bu kabrin dolu olduğunu söylemişler ve müdür beyde "siz kazdırın, kazdırın, dolu değildir çoktan boşalmışdır orası"demiş. çok şaşırmışlar ve "nasıl yani" demişler.durumu öğrendikten sonrada kabri kazınca hepsi önce içinden yayılan mis kokuyla hayrete düşmüşler sonrada gördükleriyle... kabir bomboşmuş ve mis kokusu etrafa yayılmış.görevli bir iki kez süpürgeyle temizler gibi yapmış o kadar..hemen yeni cenaze defnedilmiş daha öncesinde bir çok insanın defnedildiği gibi..
bazı kabirler varmış ki dikkatlerini çeken hemen sormuşlar müdür beye: "bu kabirlerin taşlarında neden böyle değişik işaretler var" diye. müdür bey: "o kabirler özeldir.onlara naaşları defnettikten sonra diğer kabirler gibi başka naaş için açtığımızda gömdüğümüz naaşların bırakın kaybolmasını daha o saniye vefat etmiş gibi tazecik etli kemikli insan olarak durduklarını gördük, sonra "daha erimemişler" diyerek kapattık bir süre sonra tekrar açtık ve tekrar kapattık, yine bir süre sonra tekrar açtık ve bu kez "bunlar Allah'ın rahmetine ermiş mübarek kullarıdır, Peygamberimizin yoldaşlarıdır ve kıyamete kadar bu kabirler bir daha açılmayacakdır.."diyerek tekrar kapattık ve bir daha da açmadık, yani o kabirlerde yatanlar çok mübarek insanlar.." cevabını almışlar.

Bu resimde ki beyaz taşların olduğu, duvarlarla çevrili yerde de Hz. Hatice validemiz, Efendimizin küçük yaşta vefat eden çocukları ve bir kısım sahabeler yatıyorlar.Ruhlarına fatiha..

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Aman yarabbi...

cenkunal dedi ki...

İlginç ve etkileyici bir olay anlattığınız.
Vahhabiler için de ders olabilir belki bu tarz olaylar.
Onlar pek önem vermezler bildiğim kadarıyla bu tür şeylere.
Siyahzambak hanım,uzun ara da olsa böylesine mübarek beldelerden haber veren post eklemiş olmanız bizi memnun etti.
Daha sık istiyoruz yayınlarınızı.
Kolay gelsin.

Siyah Zambak dedi ki...

muhyiddin,
aman ya rabbi dedirten daha çok şey var buralarda, inşaallah onları da yazıcağım.

cenk unal,
evet çok etkileyici bir olay.

biraz vaktim olmuyordu yazmaya, biraz da geçici bir şevksizlik yaşadım galiba :) ama yazarak şevkleneceğim fikrine varınca yazmaya karar verdim. allah devamını nasip etsin.

Adsız dedi ki...

Sevgili Siyah Zambak;

ne mutlu.. gidiyorsun, görüyorsun, dinliyorsun.. gidemeyenlere de dua ediyorsundur inşallah.

canım kardeşim, güzel yazılarını sabırsızlıkla bekliyoruz, şevkini hiç kaybetme, oralardan haberler ver bize.. Betülcüğümü anlat mesela ;) böcekleri yemeğe çalışıyor mu hala? Sonra, kamyon sayma işi nasıl gidiyor? ;)

sevgiler, öpüyorum tatlı yeğenimi..

cenkunal dedi ki...

Yazmak benim ortaokul yıllarımdan beri sevdiğim hobim diyelim.
Hala duruyor o zamanlarda yazdıklarım.
Yazmak insanı rahatlatıyor çoğu zaman.Terapi gibi bir nevi.
Ebruli bıraktı yazmayı.Açıkladım;biliyorsunuz,eşim oluyor kendileri.İnşallah O da şevke gelir de sizin yazdıklarınızdan,o güzelim yazı dilinden mahrum bırakmamış olur bizi.
:-)

Lalezar dedi ki...

Allah razı ols.bizimle bu güzellikleri paylaştığın için.manen bizi o mübarek beldelerde gezdiriyorsun.seni heyecanla takip ediyoruz...

Lalezar dedi ki...

siyah zambak kardeş!!bize net üzerinden rehberlik yapıyorsun.borcumuz ne kadar?hesabınıza yatıralım.bu işten maddi ve manevi karlı çıkacak gibisin:))bu arada diğer bloglara davetiye verelim:Oturduğunuz yerden hicaz ziyareti,bu fırsat kaçmaz!!biletler şirketten:)))

Siyah Zambak dedi ki...

ebruli,
teşekkür ederim kardeşim:) inşaallah yazacağım..betül böcekleri yemekten vazgeçti, artık onlarla atışıyor..en çokta mamasına ortak olacaklar diye sineklere kızıyor:) kamyon sayma işine de tam gaz devam :( allah sonunu hayretsin.

yeğeninde ellerinden öpüyormuş..

cenk unal,
yazmak güzeldir elbette, yazmaya devam..

evet ebruli eşiniz oluyormuş:) artık ikna etmek de size düşüyor bu durumda..inşaallah tekrar yazar..


lalezar,
allah razı olsun. ücret işini bir ara görüşürüz :) davetiyeye gerek yok, isteyen zaten bulur :))

Adsız dedi ki...

Hayırlı Günler
Tüm paylaşımların için teşekkürler
Allah razı olsun

Adsız dedi ki...

ÖLÜM
"Bütün Nefisler Ölümü Tadacaktır"

Ölüm anılınca sakın ürperme!
Aman!Bunun da sırası mı deme
Belki çok gençsin,ölümü sevmezsin,
Ama kadere boyun eğeceksin.

Bak!Yerin altında nice gençler var
Sözlüler, nişanlılar, evliler var.
Canlıların ortak kaderidir bu,
Değişmeyen ilâhi kanundur bu.

Bütün canlılar ölümü tadacak,
Ölüm meleği canları alacak.
Sonra;teneşir,kefen,tabut derken…
İnsan kendini mezarda bulacak.

Ölümü yasaklayan kanunlar çıksa,
Bütün ülkeler bunu onaylasa,
Kanunlar, kararlar beş para etmez,
İlâhi kanuna karşı gelinmez.

Kim olursan ol sen de öleceksin,
O bembeyaz kefeni giyeceksin.
Benim diyen yiğitler yeraltında,
Ölümü tattı sultan Süleyman da.
İnsana, cinlere emir verirdi,
Kuşun, karıncanın dilin bilirdi.

Nice Lokmanlar, hekimler öldüler,
Onlar da karanlık kabre girdiler.
Ya Rab! Kimse kalmıyor bu dünyada,
En üst makamlarda oturanlar da..

Her gün Minâreden salâ verilir,
Filan öldü diye haber verilir.
Yakında bizim salâmızda verilir,
filan bugün öldü denilir.

Bir bir gidiyor dost ve ahbaplar
Hayal değil,birer gerçektir bunlar

Bizim de kapanacak gözlerimiz,
Bizim de bağlanacak alt çenemiz.
Ruhsuz bedenimiz yerde yatacak,
Dostlar ürperip karşıdan bakacak.

Sararıp solacak güzel yüzümüz,
Konuşmaz olacak güzel dilimiz.
Ah kardeş! Ne hale gelecek insan,
Cenaze adını alacak insan.

Gelin dostlar gelin! Tevbe edelim,
Ne olur! Günahları terk edelim.
Namazımızı düzenli kılalım,
Ne olur Nefse uymayalım ölümü unutmayalım

Ölüm yatağına yattığın zaman,
Hayattan ümidin kestiğin zaman,
Bomboş geçen ömrün için yanarsın,
Ah!Ah!diyerek ciğerin yakarsın.

Dünyanın son ışıkları sönerken,
Son ümitlerin bir bir tükenirken,
Ürkek ürkek etrafına bakarsın,
“Dünyaya aldandım!” diye ağlarsın.

Sayılı nefeslerin tükenirken,
Hararetten ciğerlerin yanarken,
Gözünden mânevi perdeler kalkar,
Melekler, ruhlar görünmeye başlar.

O anda amel defterin dürülür,
Günahın, sevabın tek tek görülür.
Sevapların nur gibi ışık saçar,
Günahların kapkara dehşet saçar.

O an şeytan imânına saldırır,
İmânın zayıfsa, seni aldatır.
Son nefeste, son imtihan olur,
Mü’mine, melekler yardımcı olur.

Kalbinde var ise gerçek imânın,
Korkma! Aldatamaz seni şeytanın.
Azrâil uzaklardan belirince,
Korkup ürperirsin, O’nu görünce.

Aklın gider, acı canına vurur,
O anda âşıklar Cânân’ı bulur.
Kazanıp kaybettiğin belli olur,
Yerin ya Cennet ya Cehennem olur.

Azrâil alınca tatlı canımız,
Solar yüzümüz, donar kanımız.
Yıkıldı hayaller, bitti dünyamız!
Yalan dünyaya biz de aldanmışız.

Kim olursan ol, sonun bu olacak,
Ünvanın adın cenâze olacak.
Makamın, rütben geçersiz olacak,
Bütün servetin ellere kalacak.

Yardım et Allah’ım! Son nefesimde,
Seni zikredeyim, her nefesimde.
Kulum de yeter! Sana kul olayım,
Dilersen yolunda kurban olayım.

Beni sen yarattın,başka Rabbim yok

Adsız dedi ki...

selamun aleykum
sizin
peygamberimizi örnek alıp onun sözü ile hareket edip örnek almanızı çok beğendim.ben yasemin hep böyle devam etmeniz dileğimle ALLAHA EMANET OLUN İNŞALLAH.

Adsız dedi ki...

allah allah bu toprak gerçektende böylemiymiş?

Adsız dedi ki...

isimsiz,
evet gerçekten de böyle. insanın tüyleri diken diken oluyor.