Cuma namazından sonra hafta sonumuzu geçen hafta keşfettiğimiz çok güzel bir sahilde geçirmek üzere yola çıkmıştık. Geçen haftadan edindiğim tecrübelerimle çok güzel hayallerim vardı bugünden dolayı ve hayallerimin ışığında muazzam bir plan, hazırlıklar... Evdeki hesap çarşıya uymadı malesef. Aklımızdan bile geçmezdi böyle bir şey.
Sahile varmıştık. Arabamızı parketmek üzere son bir hamle daha yaptı usta şöförümüz ve gerçekten son hamlemiz oldu. Kuma gömülmüştük. Önce komiğime gitti ve güldüm, yediğim fırçadan sonra aklım başıma geldi :) "Napalım o zaman, önce yüzümüze gereken ifadeyi verelim ve inip arabamızı kurtaralım, gerekirse biz de arabamızla beraber kuma gömülelim." dedim kendi kendime. Saatin ilerlemesiyle elde ettiğimiz netice çok kötüydü. Arabanın tekeri değil artık ön tarafı tamamen kumun içindeydi. İşin kötüsü öyle bir yerdeydik ki in cin top oynuyordu. Ancak havai fişek bizi kurtarabilirdi. Onu da yanımıza almayı akıl edememişdik:) Artık bu iş bizi aşmışdı. Ama, ilk yardım arama çalışmalarımız da neticesiz kalmışdı. Sıkıntıyla etrafa bakınırken uzakta bir insan gördük. Aramızdaki mesafe bayağı vardı, tabi netice de gidip çağırmıştık.Maşaallah onlarda iki araba gelmişler, bu daha çok mutlu etmişdi bizi, bu arada bir de ingiliz çift gördük. Onlarda geldiler. Hep beraber beraber uğraştılar arabamızı kurtarmak için. Ben bu arada ingiliz teyzeyle kısa bir ayak üstü sohbetinden sonra aldım elime telefonumu ve fotoğraf çekmeye başladım. Muhtemelen " Deli midir nedir? Biz ne dertteyiz, O ne dertte?" demişlerdir ama napayım. Yayıncılık böyle birşey. Her şartta çalışabilmeyi gerektirir bizim işimiz:) İşte bu zor koşullar içinde sizler için çektiğim fotoğraflar.
Nasıl yapsak diye düşündüler. Önce itekleyerek kurtarmaya çalışdılar ama olmadı. Sonra bir ip yardımıyla jeepe bağlayıp çekelim dediler.

Çoluk çocuk ipi arabaya bağladılar ve..

hep beraber "Ya Allah Ya Bismillah" dediler lakin..


Bağajlar açıldı, bavullar döküldü yeni bir ip bulmak için. Bu arada size söylemeyi unuttum, bu iki araç Cidde'den gelmişler Yanbu'ya gezmeye. Arabaların içi çoluk çocuk ve hanımlarla dolu. Bizim için ne diyorlar bilmiyorum ama hallerinden pek memnun olduklarını sanmam:)




3 yorum:
evet "Yayıncılık böyle birşey" adamlar orda kıvranır bazılarına da yayın malzemesi çıkar, aslında TV haberlerinde de böyle şeylerle çok karşılaşıyoruz, bence tartışmaya açık bir mesele
Hayırlı Günler
Çölde kum denizinin içinde ne geziyorsunuz yahu...
Unutmayın ki çölde yola çıkarken yanınızda bol miktarda su, yiyecek,şemsiye,takoz ve çekme halatı vb. şeyler bulundurmanız menfaatiniz icabıdır:))
İngiliz teyze bile kırılgan mırılgan arabayı kurtarmaya yardım elini uzatmış...
Sen de güleceğine ve fotoğraf çekeceğine bir el atsaydın ya Siyah Zambak:))
Yardım Allah içindir bilirsin...
Bu arada şu canla başla arabayı kurtarmaya çalışan bembe beyaz tişörtlü sarışın beyfendiyi çıkaramadım...
O da mı balık avına gidiyormuş:)
Haydi rastgele...
mühendis bey,
estağfirullah efendim. böyle düşündüğünüze üzüldüm gerçekten. olurmu hiç malzeme falan.. çirkin sözler bunlar, ben sadece işimi yaptım. işime birazcık saygı lütfen, çok değil birazcık saygı:)
mehmet abi,
çok haklısın ,bundan sonra tam donanım çıkacağım inşaallah.
ne el atması, bütün mevcudiyetimle uğraştım çabaladım tırnaklarımla kazıdım o çölün kumlarını ama yine de yaranamadım işte, görüyorsunuz:)
o sarışın beyefendiyi biz de tanımıyoruz, canla başla uğraşdığına aldanmayın, reklam yapıyor:) hiç de öyle uğraşmadı arabayı kurtarmak için.
Yorum Gönder