Operasyon bitti ama ne hainler henüz bitti ne de benim içimdeki öfke. O günlerde hep derdim, mümkün olsa da ben de gidip savaşsam mehmetçikle beraber, bir haini de ben öldürsem,akşam olunca tv başında öyle bir hüzün çöker ki yüreğime öfkeyle karışık, gözüm kör, kulağım sağır olur sanki. Uçup gitmek isterim mehmetçiğimizin yanına.O kahrolası hainlerin hepsini tek başıma ben öldürmek isterim bir mehmetçiği bile zahmete sokmadan..Askerimizin üşüdüğünü görünce yün yorganlar götüresim gelir onlara, analarının gözlerinden akan yaşları görünce ellerimle silesim gelir kendi gözyaşlarımı silerek, çocukların ağlaması beni en çok mahveden şey, o yavruları kucağıma alıp bağrıma basmak için içim gider tv başında..ve kendime gelince sadece dua edebileceğimi hatırlayıp dua ederim Allah'a, "Allah'ım kahret bu insanları, şehitlerimizi Efendimiz'e komşu et, geride kalanlarına sabır ver" diye.
Biraz geç kalsam da bu gece kısmet oldu çok şükür, gittim ve savaştım. Çok zor şartlarda koştuk, saklandık sessizce..Gerçek gibiydi.Hainlerle karşı karşıya geldim, tam karşımdaydı birisi. Şu anda bile hatırlıyorum kopasıca kafasındaki suratını..Çok korktum ama düşmana hiç belli etmedim. Öleceğimi de bildim, hissettim, bekledim.Çünkü silahım yoktu ama yine de üstüne yürüdüm düşmanın ve şehadet şerbetini içemeden gerçek hayata döndüm titreyerek..Rüyamdakinden daha çok korkmuşum aslında ama bu korkuyu böylesine gerçek gibi hissetmek bile fikrimden caydırmadı beni..Mümkün olsa hiç düşünmeden giderim..