29 Ocak 2010

allah isterse her şey olur

aslında böyle şeyler anlatılmaz, fakat iki gündür içimde uçuşan kuşlara hakim olamıyorum. öyle mutluyum öyle mutluyum ki paylaşmazsam olmayacak.

ciddeli hanımlar olarak gönüllüler vakfı adında bir derneğimiz var. tek hedefimiz muhtaçlara yardım edebilmek. birçok yardımlarımız oldu ama öyle birisi oldu ki rabbim kabul etsin çok hayırlı oldu kanaatindeyiz. arabistanda 12 senedir ailesini ve ülkesini hiç görmeyen bangladeşli bir kardeşimiz vardı. iki senedir de evli. yani yeni evli bir beyefendi. fakat bu kardeşimiz aynı zamanda iki senedir de kanser hastası. oturma izinleri de yok. arabistanda oturma izni olmayanlar ölüme terkedilmiş sayılır. zavallı hanımı sırf beyinin tedavi masrafını karşılayabilmek için günlüğü takriben on milyona denk gelen günlük temizlik işlerine gidiyor. eşinin hastalığının çok artması neticesinde doktorların tavsiyesi üzerine hanımı artık tedavi masrafları için değil son günlerinde ölmüş babasından yadigar kalan ama annesini görmeye gidebilsin diye uçak biletini alabilmek adına temizliğe gidiyordu. ikisi de öyle zor durumda kalmışlardı ki, onların sıkıntısını tam manasıyla anlayabilmem mümkün değil, anladığım kadarını anlatabilmem dahi mümkün değil.

bir şekilde bizim kulağımıza gelince bu durum, ne yapabiliriz diye düşündük önce. herkesten bir fikir çıktı, en nihayetinde bilet parası için gıda kermesi düzenleyelim dedik.kermesimizi, geçenlerde ciddeye gelen prof.dr. üstün dökmen beyefendinin konferansının olduğu türk okulunun bahçesinde aynı saatlere denk getirdik ki katılım daha çok olsun. ciddeli türk hanımlar allah hepsinden bin kere razı olsun elleri tepsilerle dolu dolu akın ettiler kermesimize.

netice tahayyülümüzün çok fevkınde bir rakam oldu ve hasta kardeşimiz şimdi ülkesinde. uçaktan iner inmez bayılmış fenalaşmış. abisi ve kardeşleri karşılamışlar. annesi başka bir şehirde onu beklerken, geçirdiği fenalık yüzünden havalimanının bulunduğu ildeki bir hastanede tedavi altına alınmış.

içimde kuşların sebebi, aklıma geldikçe mutluluktan gözlerimi dolduran şeyse; tedaviye cevap vermeye başlamış. hergün biraz daha iyiye gidiyormuş.
şimdiki dileğimiz ise cidde de kalan hanımının da bir an evvel eşine kavuşması.

18 Ocak 2010

düşün bakalım

sizi cepten arayan birisi var
ama siz onunla o an görüşmek istemiyorsunuz
meşgule mi düşürürsünüz
yoksa
karşı tarafın pes etmesini mi beklersiniz?

3 Ocak 2010

üzülüyorum, hem nasıl

çocukluk hakikaten de büyük safiyetmiş.
okul yıllarımda, çok sevdiğim, ailemden çok vakit geçirdiğim, çocukça sırlarımı paylaştığım, benden bildiğim canım arkadaşlarıma net sayesinde tekrar kavuştum birer, birer.
face to face durumu:)

artık konuşup sohbet ediyoruz, aradan geçen yıllarımızı anlatıyoruz birbirimize, kameralı görüşüp ne kadar büyüdüğümüze inanamıyoruz. sürekli şaşırıyoruz, sürekli ağzımız açık kalıyor.

sonra diyorum ki; çocukluk büyük masumlukmuş. bir kaçı hariç, bir çoğu çok değişmiş. artık benden değillermiş. sonra kendime şaşırıyorum benim böyle arkadaşlarımda mı varmış diye.bir tuhaf hissediyorum. biraz korku, ürperti, biraz özlem, en fazla da üzüntü yer alıyor kalbimde. mesele,benim çocukluk arkadaşlarımla ilgili olsa da annelik duygularım ağır basıyor galiba, kendi yavrularım için endişeleniyorum hemen. sonra,"herkesin sahibi allah, anneliğini yap yeter"diyor aklım kalbime.

öyle bir anlattım ki,siz de şimdi bir şey var sanacaksınız, belki var belki yok ama değişim çok.

fazla samimi gördüm kendimi
bu seferlik böle olsun o zaman.

hayırlı geceler herkese