29 Nisan 2008

Çok Özlüyorum O Günleri

Hayatımın en güzel günleriydi o günler, şimdiler de ise sadece hatıralarda kaldı... Çok özlüyorum o günlerimi.

Teheccüdde okuduğun cevşeni, sabah namazında da tesbihatını dinlemek için oturduğum kuru merdivenleri özlüyorum. Zaten geceler boyunca vird sesin dinmezdi, ne zaman uyurdun kimse bilmezdi.

Dışarıya çıkacağın vakit, merdivenin direklerine vururdun akik yüzüğünle, o yüzüğün sesiyle kaçışırdık her tarafa ama ben kaçmazdım. Sana kapıyı açan, ayakkabılarını çiftleyen ben olabilmek için kaçmazdım. Senden dua isteyebilmek için hiç bir fırsatı kaçırmazdım. Kalp hastasıydın, doktor her basamakda iki dakika dinlenmesi lazım dese de, sırf bizi rahatsız etmemek için var gücünle çıkardın merdivenleri, bu gücünü de çıkarken ki zikrinden alırdın belki de... Hiç susmazdı ki dilin, sürekli zikrederdin merdivenleri bile çıkarken.

Telefonlarına çıkmayı hem ister hem istemezdik, belli olmazdı, bazan sorular sorardın bize, cevaplayamazsak da çok mahçup olurduk elbette ama öyle şefkatliydin ki, mahçubiyetimizi görmemezlikten gelerek gülümserdin.

İzin almalarımız da vardı, bunlar içinde seni rahatsız ederdik bazan, herkes benim kadar cahil değildi, cesaret edemezlerdi pek, yanına gelip kapıdan utangaç bir ses tonuyla bir şeyler için izin istemeye. Sen de seslenmezdin hiç, biraz da bundan cesaret alırdım belki de. Şimdi düşünüyorum da ben de ayıp etmişim aslında, yaşımın küçüklüğünden gelen çocukluktan olsa gerek. Babam gibi görürdüm, zaten sen de baba şefkatiyle yaklaşırdın hepimize, hayır demeye çekinirdin bizi üzmemek için. Hatırlıyorum da; bir keresinde sırf bu yüzden bir saatten fazla kırmadan ikna etmeye çalışmışdın beni. Ama dedim ya, çocuktum işte. Şu anki aklım olsa hiç yorarmıydım seni. Şimdi nasıl mahçubum anlatamam.

Herşeyimizi düşünürdün. En ince ayrıntısına kadar.Üşümemiz seni de üşütür, terlememiz seni de terletir, yorulmamız seni de yorardı. Bütün bir ömrünü adamışdın bu yola.Hizmet adamıydın, dağ gibiydin.

Vefat ettiğin gün o acı haberle onbinlerce insan kan ağladı senin için. Bu son ve kutlu yolculuğunda yanında olabilmek için insan seli aktı yanına doğru. Çok büyük bir acıydı bu bizim için.Kaybımız çok büyükdü, hepimizin abisi, babası veda etmişdi bizlere. Dostuna doğru yola çıkmışdı. Kim almaya gelmişti seni acaba, en çok da bunu merak ediyorum. Belki de Efendimiz elinden tutmuşdur Hakk'a doğru götürmek için seni. Allahım, ne büyük bir saadet. O gün hiç birşeyi istemediğim kadar istemişdim yanında olmayı. Çok imrenmişdim sana. Sanki ölsem ben de seninle gelirmişim gibi geliyordu . Sanki beni bırakmazmışsın gibi geliyordu. Allahım dedim bizlere de böyle ölmeyi nasip et. Bizlere de sana böylesine nurlu bir yüzle gelebilmeyi nasip et diye çok dua ettim.

Bizlere veda edişinden sonra kıymetini çok daha iyi anladık. Çok üzülüyoruz sen yoksun diye, çok özlüyoruz seni. Ahirette kavuşmak ümidiyle...
Nur içinde yat...

18 Nisan 2008

Medine'de Bir Cuma Günü

Geçen haftalarda bir cuma günü Efendimizi ziyarete gittiğimizde çekmiştim bu fotoları. Umreciler çok artmış maşaallah. Hele türkler çok fazlaydı. Nereye baksam türk görüyordum. Acaba ben görmek istediğim için mi böyle görüyorum diye yanımdaki Medineli arkadaşıma da sordum ve aynı şeyi O'da söyledi. Türkler çoğunluktaydı. Buralarda türk görmek yakın bir akrabanızı görmek gibi birşey oluyor zamanla. Bu yüzden türk gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Yakın geçmişe kadar mescide gittiğimde yanına oturmak için gözüm türk ararken, şimdilerde nereye otursam yanımda türk oluyor. Sohbet ediyoruz biraz. Beni uzaktan gördüklerinde kıyafetim itibariyle arap sanıyorlar, türk olduğumu anlayınca çok şaşırıyorlar ilk önce. Sonra imreniyorlar, " Ne şanslısın, bu yaşta buralar nasip olmuş "diyorlar. Sonra da acıyorlar, "yazık sana bu yaşta anne baba hasreti çekiyorsun" diye üzülüyorlar benim için. Hatta işi iyice abartanları teselli etmekde bana düşüyor yine. "Üzülme teyzecim, ben burda çok mutluyum, hem isteyince annemin yanına da gidebiliyorum" desem de, inanmaz ve yaşlı gözlerle bana bakmakta direniyor yaşlı teyzeler. İlla beni de ağlatacaklar yani.

Her neyse, konuyu iyice dağıttım, gelelim mübarek şehir Medineye;

Cuma namazını kılmak üzere cemaat mescide giriyor. Kalabalık muazzam...

Yeşil kubbe ışıldıyor güneşin altında...




Yeşil sancaklarının altında toplanan iranlı bir kafile...

Bunlarda benim ülkemin insanları. Nasılda güzel yürüyorlar. Maşşşallah.

Klasik bir yelekli teyze:) Yeşil kubbeye doğru ilerliyor yaşlı teyzem. Aslında her yaşlı teyzenin yanında bir de yaşlı amca oluyordu ama bu teyze amcamı kaybetmiş galiba:) Yazık:(






Bu seferlik de bu kadar..Yakında Kuba mescidinde buluşmak üzere esen kalın:)

6 Nisan 2008

Arabistan' da Trafik Kurallarına Uymayanın Vay Haline!

Yakın zamana kadar Arabistan'da trafik kuralları pek yok gibi duruyordu. Uzaktan bakınca, herkes kafasına göre aracını kullanıyor gibi gelirdi insana. Ama artık öyle değil. Aldığım istihbarata göre, 1 Muharrem 1429 tarihinden itibaren trafik cezalarında artış olmuş. Yeni cezaları mutlaka bilmeniz gerekir bence. Hiç öyle :" Ben ne yapayım ordaki trafik cezalarını "demeyin. Hiç belli olmaz, herşey insanlar için. Olurda bir gün , Arabistan'ın trafiğinde araç kullanırken, kırmızı ışık ihlali yaptıktan sonra şefkatli şortayla başbaşa kalmış buluverirseniz kendinizi, bilin ki size çay kahve ikram etmeyeceklerdir. Neler yapacaklarını beraber görelim;

-Kırmızı ışıkta geçmek: 300 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 600 ytl para- 6 gün hapis

-Tek yönde,ters yöne girme: 300 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 600 ytl para- 6 gün hapis

-Aşırı hız: 300 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 600 ytl para - 6 gün hapis

-Park yasağı olan yere park etme: 150 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 300 ytl para- 3 gün hapis

-Ehliyet taşımama: 100 ytl para, tekrarında: 300 ytl para

-Süresi dolmuş ehliyet kullanmak: 100 ytl para, tekrarında: 300 ytl para

-Geçerli ehliyeti olmamak: 300 ytl para, tekrarında: 300 ytl para

-Tescil süresi geçmiş araç kullanmak: 150 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 300 ytl para- 3 gün hapis

-Yasak bölgeye girmek: 300 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 300 ytl para 3 gün hapis

-Kaza mahalinden ayrılma: 300 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 300 ytl para- 3 gün hapis

-Dur ihtarına uymamak: 100 ytl para- 3 gün hapis, tekrarında: 300 ytl para- 3 gün hapis

-Pervasız araç kullanımı: 500 ytl para- 20 gün hapis- 20 kırbaç, tekrarında: 1000 ytl para- 20 gün hapis- 20 kırbaç- araca el koyma

-Pervasız araç kulanımına eşlik etme: 1.700 ytl para- 20 kırbaç, tekrarında: 1000 ytl para- 20 gün hapis- 20 kırbaç.


Aman diyim gelip giderseniz çok dikkat edin. Benden sölemesi :)